Starlight Princess 1000
Bazen öyle şeyler olur ki… Elinde kahve, gece 2 olmuş, gözler 5 karış açık… Bi’ oyun var kafada, hani şu bir türlü anlayamadığın ama oynadıkça saranlardan. İşte o oyun: Starlight Princess 1000. Dedikodu değil, ben yaşadım.
Bir başlıyorsun… Renk cümbüşü, yıldızlar, çarpanlar… Hani derler ya, “Bir oyundan ne beklersin ki?” Vallahi ben bu oyundan hayat dersi aldım. Bir de öyle minnoş bir prenses var ki, göz göze geldiğin an… Ah o çarpanlar yok mu! Kalpten götürüyor adamı. Dört beş kez 100x geldiğinde, bir an “Yok yaa bu oyun beni seviyor herhalde” dedim. Saçmalık ama insan ister istemez duygusallaşıyor.
Bak, yalan yok… Slot oyunlarına hep temkinli yaklaşırdım. Ama Slotter sitesinde bu oyunla tanışınca bir “hop” dedim. Çünkü burada işler biraz farklı. O çarpanlar öyle şaka değil. Her spinde bir beklenti, her beklentide heyecan. Kaybedersen bile kızamıyorsun, çünkü oynarken bile keyif veriyor. Kulağa garip mi geliyor? Yaşayan bilir.
Şimdi kalkıp burada oyun anlatımı yapmayacağım, zaten oynarken öğreniyorsun. Ama şöyle düşün; bir otobüs durağında bekliyorsun, hava soğuk… Tam o sırada telefondan giriyorsun Slotter’a, açıyorsun Starlight Princess 1000’i. Pat! 50x. Bir spin daha… Pat! 250x. Sonra bi’ bakmışsın, yolculukta sıkıldığın tüm dakikaları telafi etmişsin.
Oyunun temposu tam kıvamında. Ne fazla hızlı, ne de baygın. Bi’ o yana, bi’ bu yana savruluyorsun. “Hadi amaaa” dediğin anlarda geliyor zaten o büyük vurgun. Bi’ gülümseme yayılıyor yüzüne, çevrendekiler bakıyor: “Ne oluyor buna?” Ne mi oluyor? Şans işte…
Slotter burada çok güzel iş çıkarmış. Oyun yükleniyor şıp diye, donma yok, takılma yok. Tam bir kafa dağıtmalık. Hele ki moralin bozuksa… Prensesin parıltısı bi’ nevi terapi gibi geliyor. “Yalnız değilsin” der gibi…
Starlight Princess 1000’i anlatırken duygusala bağlamak istemem ama… Oynamadığın zaman aklında kalıyor. Kafa yastığa değdiğinde bile gözünün önünde o yıldızlar, o x’ler dönüyor. Garip ama gerçek.
İlk başta “Aa neymiş bu prenses” diyip geçtim. Ama zamanla bi’ bağ oluştu aramızda. Sadece bir oyun değil bu, bu başka bir şey. Hani bazı şeyler olur da anlatamazsın… İşte bu oyun da öyle. Yaşamak lazım.
İçinde biraz umut, biraz beklenti, bolca eğlence var. Hele ki Slotter üzerinden girince, bir farklı oluyor. Bilmiyorum, belki de sistemin rahatlığı, belki de bu oyun için özel bir yer yapmışlar. Ama hissettiriyor be…
Son olarak… Hani bazı geceler olur, dışarısı sessiz, kafa dolu… İşte o gecelerde bir el at bu oyuna. Belki sadece birkaç çarpanla değil, içindeki sıkıntılardan da kurtulursun. Çünkü Starlight Princess 1000, sadece bir oyun değil. O, geceye inen bir ışık…
Slot oyunlarının kraliçesi mi olur? Olur be kardeşim! Hem de öyle bir olur ki, “Shining…
Balık tutmak deyince aklına ne geliyor? Misina, sessizlik, sabır mı? Hadi oradan! Bu devirde oltayı…
Şimdi dürüst olalım... Hayatta kaç kere bir partide üstüne altın yağdı? Benim sayım sıfır. Ama…
Bak şimdi... Bazı oyunlar vardır, ilk bakışta çocuksu gelir. Renkli, şekerli, hoplayıp zıplayan bir ekran.…
Tamam, itiraf ediyorum... Kovboy filmleri hep hoşuma gitmiştir. At sırtında özgürlük, altın avcıları, tozlu yollar…
Şimdi açık açık konuşalım. “Blitz Super Wheel” dediler, başta kulak asmamıştım. Hani olur ya, bi’…